İşçinin işyerine ve işverene bağlılığını, iş sözleşmesi ile üstlendiği sorumluluğunu iyi niyetli şekilde ve layıkıyla yerine getirmesini sağlamak maksadıyla, işsiz kaldığı dönemde geçimini temin edebilmesi için işçiye kanunda öngörülen hâllerden biri ile işinden ayrılması taplink.cc/eryigithukukburosu ve yine kanunda öngörülen asgari sürenin üstünde çalışması durumunda kıdem tazminatı ödenir. Kıdem tazminatı, iş sözleşmesinin sona ermesinin en önemli hukuksal sonuçlarından birisidir.
Kıdem tazminatının hak ediş koşulları.
İşçilerin kıdem tazminatlarını hangi hâllerde alabilecekleri 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde sırasıyla verilmiştir. Bu kanuna göre işçinin kıdem tazminatını hak ediş koşulları;
» A) 4857 sayılı İş Yasası kapsamında “işçi” olma koşulu
Kıdem tazminatına hak edebilmek için gerekli ilk koşul, “hizmet akdine dayalı çalışma”, yani “işçi” olmadır. Ancak, kıdem tazminatını alacak işçi; İş Kanunu’nun 4. maddesinde kanun kapsamı dışında tutulan “iş” ve “işyerleri” dışında kalan işyerlerinde çalışmaması gerekir. Zira söz konusu işyerleri hakkında 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanmamaktadır.
» B) Bir yıl çalışmış olma koşulu
Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için en az bir yıllık sürenin doldurulması zorunludur. İşçinin aynı işyerinde fasılalarla veya aynı işverene ait farklı işyerinde çalışması, çalıştığı toplam sürelere göre kıdem tazminatı alması gerekir.
Bir yıllık süre fiilen çalışan süre değil, yasanın gerekçesinde de belirtildiği gibi, işçinin istirahat, izin ve diğerleri gibi hizmet akdinin askıda kaldığı bütün durumları da kapsamaktadır. Yani işçinin çalışarak geçirdiği günler yanında, hizmet sözleşmesinin sürmesine karşın çalışmadığı süreler de göz önünde tutulmalıdır. Yalnız buradaki sürelerin değerlendirilmesinde 4857 sayılı Kanun’un 55. maddesinde belirtilen “Yıllık izin bakımından çalışılmış gibi sayılan hâller” göz önünde tutulmalıdır.
» C) Hizmet akdinin 4857 (1475) sayılı Yasa’da belirtilen sebeplerle sona ermesi koşulu
İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için; işçinin (1475 sayılı eski İş Kanunu’nun 14. maddesinin 4857 sayılı yeni İş Kanunu’na uyarlanması sonucu) kanunda belirtilen sebeplerle sözleşmesinin feshedilmesi gerekir. Kanuna göre; işçinin hizmet akdinin sona ermesi sebepleri şöyledir:
1- İşveren tarafından işten çıkarılma: İşveren tarafından 4857/ 25. Madde’nin -II- numaralı bendinde gösterilen “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hâller ve benzerleri” sebebi hariç “sağlık sebepleri, zorlayıcı sebepler, işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması hâlinde devamsızlığın 17. Madde de ki bildirim süresini aşması” sonucu işinden çıkarılan işçi kıdem tazminatını alabilecek hakkı kazanır.
2- İşçi tarafından haklı sebeplerle işten çıkma: İşçinin 4857/ 24. Madde uyarınca “sağlık sebepleri, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri, zorlayıcı sebepler” ile işinden ayrılan işçi kıdem tazminatını alabilecek hakkı kazanır. 4857/ 24. Maddeye göre, işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı, süresi belirli olsun veya olmasın işçi, kanunda yazılı hâllerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir: ancak işçi bu durumda sadece kıdem tazminatını isteyebilirken, ihbar tazminatı isteyemez.
3- Askere gitme: Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla iş sözleşmesinin sona ermesi sonucu hak eder. Ancak işten ayrıldığının belli edilmesi için askerlik şubesinden alınmış “sülüs” ün işverene verilmesi gerekir.
4- Emeklilik ânında: Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla iş sözleşmesinin sona ermesi ile işçi kıdem tazminatını alabilecek hakkı kazanır.
5- Emekli olmadan işten çıkma: 506 sayılı Kanun’ca öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi isteği ile işinden ayrılan işçi kıdem tazminatı hakkı kazanır.
6- Kadın işçinin evlenmesi: Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda kıdem tazminatını alabilecek hakkı kazanır.
7- Ölüm (İşçinin ölümü): İşçinin ölümü hâlinde hak edilmiş tazminat tutarı, kanuni mirasçılarına ödenir. Ölüm sonrası, ölen işçinin mirasçılarına yetkili mahkemeden alacakları ölüm ilamı (veraset ilamı) ile işverene başvurdukları anda işçinin hak ettiği kıdem tazminatı miktarı ödenmelidir.